7/24 ONLİNE ÜYE GİRİŞİ
 ONLİNE WEB ŞUBE 
 
 
                        
UYARI: Adı/Soyad BÜYÜK HARF ile Yazınız
UYARI: Doğrulama için 2 kez Giriş Yapınız
NARDER'İM
Sesli Mesaj Hattı
İstek,Öneri / Şikayet Hattı
Sadece Narder Üyelerine içindir.

KURUMSAL/POSTA GİRİŞİ

ELVEDA YA ŞEHRİ RAMAZAN

30/04/2022

Onbir ayın sultanısın, Dertlilerin dermanısın,
Hakkın bize ihsanısın, Elveda ey Şehr-i Ramazan elveda

11 ay yoksun yine, veda vakti şimdi, gidiyorsun. 

Onbir Aylık Yoldan Geldin
Müminlere Rahmet Oldun
Asilere Azap Oldun
Elveda Ey Şehr-i Ramazan Elveda

Elveda yâ şehr-i ramazan.. Seneye tekrar kavuşmak nasib olsun inşallah..

Sen, (öyle şefkatli) bir mâbudsun ki, affına ulaşmaları için kullarına tövbe adında bir kapı açmışsın; şaşmasınlar diye vahyinden bir delil dikmişsin o kapıya. Kutludur ismin, buyurmuşsun ki: “İçten bir tövbeyle Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz, sizin kötülüklerinizi örter ve sizi (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamber’i ve onunla birlikte inananları utandırmaz; nurları, önlerinden ve sağlarından gider; derler ki: Rabbimiz, nurumuzu bizim için tamamla ve bizi bağışla. Hiç kuşkusuz, sen her şeye kadirsin.” (Tahrim/8)

Ey Kuran Ve RAHMET Ayı, Sen Şehr-i Mübareksin
Müminlere hem Gereksin Sırad Üstünde Muradsın

Zekat fitre verildi,

fakir fukara sevindirildi,

bereketin görüldü,

elveda ya şehr-i Ramazan.

Bi gitme diyesim gelir…

Hiç elveda diyesim,gelmesede Sen bırakıp gidiyorsun…

Elveda ey şehri ramazan…

On bir aylık yoldan geldin, Mü”minlere rahmet oldun, Asilere azab oldun, Elveda ey Şehr-i Ramazan elveda.

Ey Kur-an ve rahmet ayı sen Şehr-i Mübarek’sin
Mü’minlere hem gereksin, sırat üstünde muratsın
Elveda ey vahyi mübarek elveda
Elveda ey Şehr-i Rahmet elveda
Elveda ey mübarek Ramazan elveda
Elveda ey Kur-an ayı elveda..

Sen öyle (cömert) bir mâbudsun ki, kullarından alacağın şeyin kıymetini artırarak onu paha biçilmez kılarsın. Kullarının seninle ticarette kâr etmelerini, sana gelerek fazlasıyla kazanıp kurtuluşa ermelerini istiyorsun çünkü. İsmin kutlu ve yücedir, buyurmuşsun ki: “Kim iyilik getirirse, ona, onun on katı vardır; kim de kötülük getirirse, ancak onun misliyle cezalandırılır.” (En’am/160) Yine buyurmuşsun ki: “Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir tane gibidir ki, her başakta yüz tane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir.” (Bakara/261) Yine buyurmuşsun ki: “Kendisi için kat kat artırması üzere Allah’a güzel bir borç verecek olan kimdir?” (Bakara/245)

Böylece, seni çağırmayı (duayı) ibadet, terkini de büyüklük taslamak olarak adlandırmış ve terki için aşağılanarak cehenneme girmeyi vaad etmişsin.

Elveda ya şehr-i Ramazan, oldun sen on bir aya sultan, sende indi mübarek Kur’an, Dünya’yı doldurdun hep nurlan.

Veda etmek zor geliyor, güle güle demiyoruz, sadece şükrediyoruz bir Ramazanı daha bahşedene.

Nasıl telaşlanmayalım ki, “Oruçlunun iftar sevincinin Rabbine kavuşma sevinciyle eş tutulduğu anın yaşanması anıdır ifrat vakti. Öyle buyurmuş Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed Efendimiz. “Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir…”

Ey Kur-an ve rahmet ayı sen Şehr-i Mübarek’sin, Mü”minlere hem gereksin, sırat üstünde muratsın, Elveda ey vahyi mübarek elveda, Elveda ey Şehr-i Rahmet elveda, Elveda ey mübarek Ramazan elveda, Elveda ey Kur-an ayı elveda.

Veda etmek zor geliyor, güle güle demiyoruz, sadece şükrediyoruz bir Ramazanı daha bahşedene.

Elveda ya şehr-i Ramazan, oldun sen on bir aya sultan, sende indi mübarek Kur’an, Dünya’yı doldurdun hep nurlan.

Bir ilkbahar gibi gelip ruhları donatan ramazan, şimdi güneşlerin doğup batışındaki sırra uyarak yavaş yavaş kopuyor bizden. Kalıbın alçıdan kopması gibi. Ama gönüllerimizde, kafamızda, içimizde ve yüzümüzde derin izlerini bırakarak...

Aynen. Daha dün hoş geldin Ramazan diyorduk, şimdi elveda…

Elveda…elveda…elveda Ya şehri Ramazan elveda…elveda…elveda Ya şehral berakati velğufran…

Hakkıyla kadrin bilmedik
Pek çok kusurlar eyledik
Nâdim olup tövbe ettik
Şehri Mübarek elveda! 

öle kim kala..!”
Sevmiştik seni Ey şehri ramazan. Sefa geldin diye methiyeler okumuştuk;
“Onbir aylık yoldan geldin, Müminlere misafir oldun,
Sefa geldin bize geldin, Ey Mübarek Ramazan
Çalışan kimseler kazanır, Müminler oruca özenir, Oruç sevmeyenler dert kazanır,
Sefa Geldin ey Mübarek Ramazan
Evvelin rahmet, evsatın mağfiret, Ahirin cehennemden azat ettirmek, Buyurmuş Hazret-i Muhammed (S.A.V.)
Sefa Geldin ey Mübarek Ramazan” diye.

Ey Şehr-i Ramazan Geldin de Gidiyorsun Öyle mi? Seni Tutmayanlar Sana Tutunamayanlar Düşünsün Sonunu

Bir bahar müjdesi gibiydi gelişin. Rahmetinle kandık, şifa bulduk. Şimdi gidiyorsun ey Şehr-i Ramazan elveda.

Şimdilerde gitmeye hazırlanıyor Aziz misafir. Gidiyor hem de, onbir ay gelmemek üzere…

Hüzünle birlikte elveda demek zamanı geldi çattı “Ey Mübarek Kur'an ayı, Saimlere gufran ayı, Müminlere ihsan ayı,

Şehri Mübarek elveda!

Gündüzlerin rahmet idi, Gecelerin nimet idi, Âşıklara vuslat idi, Şehri Mübarek elveda!

Hakkıyla kadrin bilmedik, Pek çok kusurlar eyledik, Nâdim olup tövbe ettik, Şehri Mübarek elveda!

Nasip olur mu bir daha kavuşmak ey şehr-i ramazan?

İnanları bırakıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Müslümanlar, camiye seller gibi akıp dolarken,

Onları dertlendirip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Nefesler günlerdir, cennetler gibi kokarken,

Nefesleri kesip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Gönüller Yaradan'ı hatırlayıp deliler gibi ağlarken,

Ağıtlara aldırmayıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Diller, Sen'in hürmetine mahkumlar gibi kelepçelenirken,

Kelepçeleri kırıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Bülbüller her daim aleme rahmet ismini şakıyorken,

Bülbülleri susturup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Güller mübarek ismini tomur tomur açıyorken,

Gülleri soldurup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Seccadeler gözyaşlarıyla ıslanıp adeta yıkanıyorken,

Seccadeleri kaldırıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Zalimler de korkularından susmuş dururlarken,

Zalimleri coşturup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Şeytan utancından fizanlara kaçıp giderken,

Şeytanı çağırıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Geceler zamanın en güzel Nurlarıyla aydınlanırken,

Ortalığı karartıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

İnsanlar kendilerini yeni yeni bulmuşken,

Herşeyi tersine çevirip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Eller gece-gündüz dua etmekten karıncalanırken,

Elleri indirip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Evler Kutsal Şifa ile her gün şenlenirken,

Evleri mahsun edip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Melekler başımızın üzerinde pervane olurken,

Melekleri kovup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Kalplerimiz İslam'ı yeni yeni iştimal ederken,

Kalpleri burkup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Peygamber sevdası garip gönlümüzü sararken,

Karasevdaya düşürüp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Yaradan korkusu kan diye damarlarda dolaşırken,

Damarları koparıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Yer ve gök, in ve cin Yaradan'a yalvarırken,

Bizleri bırakıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın